TR | EN
fssf

Faruk Sade Sanat Fonu

LEMAN DARICIOĞLU

“Dis Sensus” Atölye Programı

Verena Stenke & Andrea Pagnes'den oluşan performans ikilisi VestAndPage'in bir projesi olarak 2012'den beri her iki yılda bir düzenlenmekte olan Venedik Uluslararası Performans Sanatı Haftası, bugüne kadar Marina Abramovic, Orlan, Joseph Beuys, Yoko Ono, Stelarc, La Pocha Nostra, Franko B. gibi performans sanatının en bilinen sanatçılarının da içinde yer aldığı birçok performans sanatçısının canlı performanslarını, işlerininin fotoğraf/video kayıtlarını ve/veya enstalasyonlarını sergileyerek ağırlamıştır. Bugüne kadar sadece performans sanatına odaklanan en kapsamlı etkinlik olmasının yanı sıra düzenlediği 10 günlük yoğun atölyelerle bu alanda çalışan sanatçıların eğitiminde oynadığı rol üzerinden bir performans sanatı okulu işlevi göstermektedir. Performistanbul sanatçılarından Leman Darıcıoğlu’nun yapılan açık çağrıya başvurusu olumlu sonuçlanarak katılmaya hak kazandığı Dis-Sensus atölye programı 5 – 14 Haziran arasında, Venedik'te C32 adlı performans mekanında, VestAndPage ve Andrigo & Aliprandi tarafından yürütülecek. 2019 Ağustos - Eylül ayları arasında gerçekleşecek olan bir aylık performans projesine bir hazırlık olarak gördüğü bu atölye sanatçıların kendi performans metodolojilerini geliştirmek, anda mevcudiyeti güçlendirmek ve beden duyularını açmayı hedefliyor. Atölye sürecinin ardından 14 Haziran'da C32 mekanında bir güne yayılan kolektif bir performans gerçekleştirilecek.

LEMAN DARICIOĞLU

İzmir, 1985

Sanatçı enstalasyon, video, fotoğraf gibi diğer disiplinlerle de ilgilense de temel olarak performans sanatı alanında üretimini gerçekleştiriyor. Sanat üretim sürecine kendisi üzerinde performatif bir araştırma olarak yaklaşıyor ve işlerini kendi limitlerini ve kendiliğini dönüştürme ve düşünmek, tahayyül etmek, hayal etmek, davranmak, olmak ve dönüşmek için yeni kavramlar yaratma aracı olarak kullanıyor. İşleri bedensel eylemin dönüştürücü gücü ve işin kavramsal/politik/etik (bu üçünü aynı anlamda ele alıyor) çerçevesi olarak iki katmanlı yapılarıyla öne çıkıyor. Bedeni ‘açılacak bir kaynak’, duygular, korkular ve sınırlar üzerine bir laboratuvar ve karşılaşmaların yoğunluk alanı olarak görüyor. An’ın ve temasın gücüne inanıyor. Bir sanatçı olarak kendisini tanımlaması gerektiğinde ‘queer sanatçı’ tanımını kullanan sanatçı, ‘queer’i sadece heteroseksüelliğin ve ikili cinsiyetin dışı olarak değil, normativitenin ötesinde bir alan olarak alıyor.

 
#
Tamam